16 Nisan 2014 Çarşamba

En kötüsü zannettiğimiz kaderden bile, iyi şeyler doğabilir...

Son zamanlarda benimsediğim yeni bir ilkem var. " En kötüsü zannettiğimiz kaderden bile, iyi  şeyler doğabilir." diye.
Ve bu söz doğruluğunu bana bir kez daha kanıtladı. Trabzonspor ceza da ve sadece kadın ve çocuklar girebiliyordu. Tabii ki bu harika fırsatı kaçırmadım:)
Yani bir şeyin cezalı olmasına hiç bu kadar sevinmemiştim.
Görme zorluğu yaşadığım için gözlüğümü alıp gitmiştim. Böylece aslan parçalarını iyi seçebildim. Ve pil yuvası düşebilir diye kulaklığımı almamıştım. ve hiiiç pişman olmadım:)
Tribüne oturacakken Hatice ablamın titizliği tuttu. " Ne kadar da kirliymiş. " dedi. Ben de " Ablacığım canım benim burası tribün, ne beklersin." dedim:)
Hava çok soğuktu ve ben yanımıza Nursena'yı çağırma hatasını yapmıştım.
Maçın 2. yarısında Nursena' nın deyimiyle " Maç bittiğinde burada donacağız ve bizi  Trabzonspor müzesine koyacaklar " durumuna düşmemek için çıkmak zorunda kaldık.
Hatice ablam " Çok istiyorsan kalalım. " dedi, ben de " Ben baştan Nursena'yı çağırma hatasına düşmüşüm abla! " dedim.
Gözlerimi stattan bin bir güçlükle ayırdım.
Daha önce gittiğim maçı da kazanmıştık. Bu maçı da aldığımızı duyunca, kendimi " Trabzonspor'un uğur böceği " ilan ettim:)
Son sözüm " Gelecekteki ben " e gitsin;
Bunlarla maça çıkılmaz!!!

Yorum 2

 Sadakatsiz 12. bölümü bitirip geldim, bölümün sonu müthiş. Aynı eylemin geçmiş ve gelecek görüntüleri ustaca kurgulanmış. Tabii ki eylem de...