25 Ekim 2019 Cuma

Beyin de Ararken Bağırsak Da Buldum

'Buralar hep dutluktu..' 
Eger siz de bu esprili cümleyi kullanıyorsanız size bir haberim olacak. Bu sözün gerçeklik payını biliyor musunuz? Esprisel değil bilimsel:) 

Kendisi bizim ilk halimiz...

Ana rahminde ki çocuğa hep cerez isimleriyle seslenen millet için, şok olmayacaktır :)

Cümlenin gerçek anlamını öğrendiğimize göre, sözü kullanabileceğimiz bir mekan bulalım. 
Epey düşündüm bunu, bir kaç yüz mikroorganizmamı bu ise feda ettim :)

Ultrasonla cenine bakan bir doktor..  Ve ilk halimiz dut ya?
Söyle desin.

- Hey gidi X hanım. İlk geldiginizde hep buralar dutluktu, şimdi ise maşallah işi ilerletmişsiniz. 

Şaka bir yana.. 

Enfeksiyonu kapan bebeler için söylenen 'Mikrop kaptı' sözüne açıklık getiriyor kitap. 
Yazacağım, anladığım kadarıyla tabii.. 

Analarımız... Bizi bu kirli dünya da temiz tutma çabalarına, taa rahimlerine düştüğümüz an başlamış:)

Ne zaman ki 'Koruma' eşliğinde ki steril bölgeden çıkarız , ilk an da başlarız kirlenmeye. 
Bizi yakalayan doktorun eldiveninden bile gelebilir ilk mikrop. 

Ellerini yıkamadan dokunan, sapur supur öpen yakınlar da cabası.. 

Aynı kişiler, Bebek enfeksiyon kapıp kuvöze gittiğinde biraz suçluluk duyarlar. 
Kendimden biliyorum maalesef.. 

Sonra anne bize erzak verir, süt ve yararlı bakteri... Yine bizi korumaya alır bizi :)

Bilimi seven ama öğrenmek için uğraşmayan bendenizin, tam aradığı kitap: Beyin De Ararken Bağırsak Da Buldum

Ayrıca hapşırık niyetiyle dışarı çıkmaya çalışan mikrobiyotalar, alacağınız olsun..
Nenize yetmiyorum ben? 


23 Ekim 2019 Çarşamba

Extraordinary You

Ilk yarı kızımızın gerçek sandığı her şeyin koca bir yalandan ibaret olduğunu anlaşmasıyla başladı ve ikinci yarı başrol bile olmadığını, dizinin gizli öznesini keşfetmesiyle bitti.


Bir de edebi dilde anlatayım :) 

Hayatın başındaydı henüz, gerçekleştirmek için can attığı hayalleri vardı... Ve hayalleri için atacağı adımları düşünürken: onunla aynı yaşlar da bir başka genç bir adım, iki adım, üç adım bütün evreleri tamamlamıştı. Kaderin cilvesine bakın ki, bunu yapmak için de kendi hayatını seçmişti...

Bu gerçeği çaresizce kabul ettiği sıralar bir şok daha yaşadı: hayatını, hayallerini çalan bu gerçek onunla ilgili bile değildi.. 

Devamı haftaya... 



Vay canına, uçtum :) 

Tam kitabın sonuna niye bakmıyor demiştim ki sayfaların büyülü bir şekilde dolduğunu öğrendim. 
Fantastik diyarın fantastik gerçeği :) 

Şimdi de gelecek bölümler için teori vakti... 

Dan Oh, gizemli karakterle ilişkiye başlar. Samimidirler.. . Ama Dan Oh, 'Rolü' gereği Kyung'a meyletmek zorundadır. Ve sevgilisiyle sürekli bir çatışma hali.. 

Ilk zamanlar baba nasihatiyle Dan Oh'la ilgilenen Kyung, aralarına gizemli yabancının girmesiyle Dan Oh'a kişisel olarak ilgi duymaya başlar. Neden? 

Çünkü insan ulaşamadığı şeyin nankörüdür... 



Yeni çizgi romanın ortaya çıkmasıyla ve Jaseon dönemini aklimiza düşürmesiyle diyorum ki, o yillar da geçen cizgi romanın esas adamı: Ha Ru... 
Bana bu fikri veren Koreantürk yorumcuları sağolsun:) 


Gelelim Ha Ru' nun, Dan Oh hakkında 'Neden sen olmak zorundaydın? ' yorumuna:
Kendisinin geldiği kuvvetle muhtemel çizgi roman da, esas kadın : Dan Oh... 
Tabii bence:) 

Bu teoriler doğruysa demektir ki, konulardan biri zaman atlaması olacak. 


Bakın alkışlayamıyor bile.. O dönem de var mıydı böyle şeyler? :) 

Kendini bilen herkesin Kyung'a patlamasından ve Kyung'un şaşırmaktan ziyade şüphelenmesinden, böyle bir son belliydi. 


Kurutulmuş Kalamar, sürekli yazarın ağzından konuşur ve öğrencileri hazır ol da tutar diye: şahsi şikayetleri olmaz mı sandınız? 

'Tanrım, çok sıcak! Yazar bana neden kısa kol vermedi ki?' 


'Çizgi roman olduğunu biliyorum da, öğrencilerin de yardım etmesi gerekmez miydi?' 
Evet yazar, hani nerede yardım kolu? 

Orijinal Haru'nun gelişini ilan etmesiyle yavaş yavaş değişen saç stili gözümden kaçmadı. 
Ju Da' nın da kendini bilmesi ve ne olduğunu anlayamadığı için sahneye aynı tepkiler vermesi.. 

Ayrıca sahne geçişleri için efekt var biliyorum da, karakterler neden kuyruklarında basılmış gibi tepki vermek zorundalar? 


Haru'nun, her koştuğun da sahne aracılığıyla başladığı yere dönmesi, ağacın altında beklemesi, sonunda umutsuzluğa kapılıp ağlaması... 
O duyguyu güzel verdi Rowoon.... 


Kyung'u kandırmasın gelince: Se Mi deyim yerindeyse 'Düştü' tamam da, sahne efekti neydi?
Yazarda mı uydu karetalara? :) 






18 Ekim 2019 Cuma

Korku Seansı 1 Ve 2


Önce şunu demek istiyorum, Akıllı işaretler kesinlikle doğru
18+ ibareli ilk filmi izlediğinde 15 yaşındaydım., evde kimss yoktu ve ışıkları kapatıp üstüme battaniye çekmiştim. Tam korku filmi havası...

Bir de sandalye yerine masanın üstünde oturuyordum. Halen gözlüklüyüm ve televizyona yakın koltuk yoktu.

Keşke yapmasaydım ama.. Bi o eksik kalsaydı.... 
Çünkü filmden o kadar etkilendim ki, kac kez aşağı yuvarlanacak gibi oldum.

Korku filmlerinden çok korkmam, ya da filmi kapattığım an da korkum da gider.
O kadar etkilenmemin nedeni gerçek olaydan uyarlanması... 

O filmi ablamla izlemeyi bu nedenlerle geçiştiriyordun. Bir kaç ay önce izledim ve korku ögelerinin dışında ne kadar kaliteli bir film olduğunu farkettim:)


2. film konusu bilindik, küçük kıza musallat olan kötücül ev sahibi....  
Sonra olay bambaşka boyutlara taşınıyor, ayrıca 1. film de aklımıza takılan soru işaretinin cevabını alıyoruz.

Başrol kadının ismi farketmeden yazma detayına bayıldım :)

'Yardım... Bırak.. ' Birbirine ters iki kelime değil mi?

İkisi arasında alaka bulamayanları filme davet ediyorum:)
Ayrıca bu film de uyarlama...


Yırtık pırtık İncil'i peşinde götürmesi bir bana mı tuhaf geldi?

Camdaki Kız

Gülseren Budayıcıoğlu'nun 'Camdaki Kız' ını okuyorum. Ve 'Kader Motifi' terimini anladığımı sanıyorum.
Bunu da buraya yazıyorum:)

İki ana karakter var: Hayri ve Nalan... Nostaljik bir isme sahip olduğu gibi kişiliğiyle, hikayesiyle Yeşilçam'dan çıkma :)
İkisi de yana yıkıla aşklarından dem vurdular ama geçmişlerini anlattıkça travmalar çıktı ortaya...

Hayri : Esmer, uzun boylu, iriyarı, kırmızı montlu bir adam. Yazar ve sekreteri, onu İbrahim Tatlıses'e benzetmiş... Büyük ihtimalle Türk bıyığı da vardır.:)

Yokluk içinde büyümüş, yapmadığı hataların sopasını yemiş, anne ve abisini erken yitirmiş, sevgiye aç bir eleman...

Evli olduğu halde başkasıyla 7 yıldır aşk yaşayan, simdi de 2'sinin üstüne başkasını bulan ayrangönüllü...

Nalan: Güzelliğiyle, ismiyle, cinsiyle, dudağının üstünde ki siyah beniyle, yürümek yerine kuğu gibi süzülmesiyle Nostaljik bir hatun....

Bu iki insan 2 parçalı bir yap-bozu oluşturuyor.

Zaten bildiğim bir şeyi yine öğrendim: hayatın sillesini yiyenler ya sosyolog kesiliyor, ya filozof...
Hayri gibi...



Yorum 2

 Sadakatsiz 12. bölümü bitirip geldim, bölümün sonu müthiş. Aynı eylemin geçmiş ve gelecek görüntüleri ustaca kurgulanmış. Tabii ki eylem de...