14 Mart 2024 Perşembe

Düşünüyorum Öyleyse Varım

 "... düşünüyorum."

 Evet, bu yazıda ki karın ağrım bu. İnsan neden düşüncelerini destekleme ihtiyacı hisseder, kendi ağzından çıkan sözün sahiden de kendinin olduğunu vurgular; bunu düşüneceğiz.
Bu düşünme furyasını ilk çıktığından beri düşünüp dururum:) Tam bir cevap bulamadım ama artık fikrim var.

Sosyal Medyanın hayatımıza kattığı bir ifade daha...

İletişim çok kolay; bir zamanlar ayılıp bayıldığımız ünlülerle konuşabiliyoruz, tartışabiliyoruz, hatta kavga bile ediyoruz. Bir de sosyal medya da herkes anonim gibi olduğundan küfür bile edebiliyoruz ve mesul tutulmuyoruz.

Kendimden biliyorum; şu an hesabım yok ama açtığım zamanlar İnstagram'ı sevdiğim yazar ve oyunculara ulaşmak için kullanırım. Geçenler de bir yazara biraz sert bir kitap eleştirisi yazdım ve yazar için gecesini gündüzüne katıp, en güzel haliyle okurlarına ulaştırdığı, gurur duyduğu eseri hakkında eleştiri almak nasıl bir duygu; düşünmedim.

Ve bunun gibi bir sürü örnek daha... (Yazar bulamadı) 
Belki  de, bu yüzden çok düşünüyoruzdur, başkaları hakkında düşünmeyi bıraktığımız için kendimizi teselli ediyoruzdur...

Sosyal medya demişken, "Düşünüyorum." furyasıyla ilgili değil ama yıllar önce yazdığım ilgili yorumu paylaşmak istiyorum.

... mutluluk somut bir şey değildir. Bir kaç aletten faydalanarak mutlu mesut yaşayamazsın, bu daha çok manevi bir şey.... Hatta birbirine zıt kavramlar bile olabilir. Mesela, sosyal medya; sevdiklerimizle yüz yüze görüşmeyi sanala bıraktık, hatta elimizin altında olduklarını varsayıp akışına bıraktık..  Sevilen şeyler için uğraşmak tercih değil ihtiyaçtır ve şimdi buna gerek görmüyoruz, her şey hazır çünkü...

Bu yorumu niçin yazdığımı merak ediyorsanız, sizi şuraya alayım :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum 3

 Niye şaşırdın Volki Tolki?