12 Eylül 2013 Perşembe

sana çok şey borçluyuz Üstad...!

Beşiktaş'ı tuttum. hem de sıkıca ttuttum böyle kavradım. ama kartal ya içten içe gönülsüz ollduğunu hissetti. ve uçtu gitti:) yani bir hayvan bile ait olduğu yeri biliyorsa, ben n'apıyordum ya? ben de saygı duruşuyla uğurladım Kara Kartal'ı:)hala saygı duyuyorum, da bizi yenince çok çekilmez oluyorlar ya:)

ondan önce de Galatasaray'ı tuttum. çocukları bilirsiniz; kaybeden takımın taraftarı olmaktan, nefret ederler. en azından benim gibi mükemmeliyetle kafayı bozanlar...
Bu arada özüme dönüş yapmak istiyordum.utansam da itiraf etmeliyim; o zamanlar Trabzonspor'a bir gün bile tahammülüm yoktu.

derken... Trabzonspor'un başına, Şenol " güneş " doğdu... :) daha önce hiç bir teknik direktörün bulamadığı sağa sola uçmuş parçaları buldu ve yap-bozu tamaladı. adeta yeniden yarattı... önce Trabzonspor için bir uyum tablosu çizdi ve beni de ilgiyle maçı izleyen, fanatik taraftar olarak tribüne yerleştirdi. :)

beni özüme kimliğime döndürdü. tekrar " ben " oldum:..
adam çoktan gitti, ama beni silmedi ki!
kısacası; kurtulamıyorum:)
istemediğimdendir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

"Ama"lara Çözüm

Çaylarımı şekersiz içmeyi hiç beceremedim; azar azar kesiyorum, yok; birden kesiyorum, o zaten yok:) Şekersiz içince çayın tadını daha çok a...