31 Mart 2015 Salı

1 Güzel Adam...

İpod'umdaki şarkıların yüzde ellisini karşılayan çok özel bir abimizden bahsedeceğim bu sefer.

Şarkıların da sadece aşk ve ayrılığa vurgu yapmıyor. Bizim bir ömür kadar süremizi alan şeyleri, adam bir cümleye sığdırmış." Aslında yok gibi bazen, ama var fazlasıyla..."
Benim favorim; "Dağlar karlı değil, aşmasını bilene.", "Yollar uzun değil, sabredip bekleyene."

Adam o kadar derin yazıyor ki, dinleyemiyorum bile. Hani bazen kabul etmek istemediğimin gerçekler olur ya, onu diyorum. Çaresiz hissetmeyi sevmiyorum.
Aldınız mı ipucu mu? çok zor değil, harfler yer değiştirmiş sadece. İşte o çok özel adam, Gökhan Özen:)

Güldüm Güldüm Show:)

Televizyon da "Güldür Güldür Show" vardı ve işitme engelimden dolayı konuşmaları tabii ki anlayamam. Ama o program beni bir şey anlamadan güldürmeyi çok iyi biliyor. Eskiden bu işi bir tek Kemal Sunal yapabiliyordu, şimdi ise Güldür Güldür'le gülüyorum:)
Bu arada evet, ironiyi farkındayım:)

Babam onun yerine kıytırık(!) bir film izlemeyi tercih ediyordu. Filmin adı,Bir Tas Çorba'ydı. Ben de artık bezdiğimi esprilerle dile getiriyordum.
" Baba çorbamı istiyorsun, mutfakta var. Showu aç istersen."
" Baba mercimek çorbası mı?",
" Babam o kadar acıkmış ki, filmini bile izliyor."
  Patlamamda şu şekilde oldu: Allah'ını seven babama bir tas çorba getirsin!

Kiraz Mevsimi dizisini açsaydı, heralde şöyle derdim; Kirazlar daha olmadı baba.

Ben böyle alay etmeyi severim. Mesela,  Benim Adım Gültepe dizisi için; Memnun olldum, benim adım da Boztepe.
Bloğuma yeni girenler için,  Memnun oldum benim adım da Zuhal:)



10 Mart 2015 Salı

Biri bu adamı durdursun!

... Derdim, ama Allah korusun be!

İlk yarıda yenemediğimiz Mersin' i yenip ikinci yarı en çok puan toplayan takım olarak lig sıralamasında 4. olmamıza mı sevineyim, yoksa kendi sahalarında bize karşı bilmem kaç yıllık mağlubiyet zincirene bir halka daha takmalarına mı?
Bilemiyorum:)

Maesro kod adlı Mehmet, tarlamıza golleri ne güzel ekti öyle...
Hem de karşı takımın teknik direktörünü isyan ettirecek kadar:)

Hem attı, hem attırdı. Kapanışı da kral yaptı.
Şöyle ki, 10 parmağında 10 marifet olmasına karşın bi yapamadığı varmış demek ki.

Takdir ettiğim bir şey daha var. Hem futbolcular, hem taraftarlar Özgecan Aslan'ın ailesini ve mezarını ziyaret etmişler.

Ne büyüksün be Trabzonspor' um! Ta Mersin' den koltuklarımı kabarttın:)

5 Mart 2015 Perşembe

oyunbozan

Bu kadar filmkolik olmama gıcık oluyorum bazen. Yapabileceğimi düşündüğüm başka şeyler varken... En azından yapabileceğime dair istek ve inancım varken... Sevdiğin bir şey olsa bile oturmak çok sıkıcı olabiliyor.
Hint filmlerini bu yüzden çok seviyorum ya, çünkü bana hayatı öğretiyor. Hem de kendi yaşamımda bulamadığım şeyleri...Bazen çok istediğim şeylerin olumsuz yanlarını görüp vazgeçiyorum. Sırf izlemek için izlemiyorum yani.

Tamam bazen özendiriyor, ama halime şükretmemi de sağlıyor. Mesela şu an müthiş bir film izliyorum, Guzaarish diye. Daha yarısına bile gelmeden tüm yakınmalarıma, isyanlarıma bin kez pişman oldum.


3 Mart 2015 Salı

Maçın Özeti

Birbirine ters iki duygu yaşadım dün gece; Keder ve mutluluk...

Napoli maçının mağlubiyeti yüzünden Trabzonspor sevgim kesinlikle körelmiş değil, aksine körükklenmiş...
Hem de her mağlubiyetle artıyor:)

Dün gece ablamla arammız bozulmuştu. Gıcıklığıma devam edeyim dedim, ama yine dayanamadım.
 - Abla özür dilerim!
 Cevap vermek yerine tip tip baktı bana. Bu ara da burdan anlıyoruz ablamın ne nazik olduğunu.
- Maç var şu an ve kaybediyoruz. Ondan moralim bozuk.
- Yani Trabzonspor yüzünden kırmışsın beni.
O zaman da tip tip bakma sırası bana geldi. Bu filmin sonunu biliyordum ben; Duygu sömürüsü.
- Yürü git abla!

Bu anı, çılgınlığıma iyi reklam oldu değil mi?

Bir de maç analizi yapalım.Bi gol attık, bir gol yedik. Sonra üstümüze afiyet, bi gol daha yedik.,
Sona doğru Kahraman "Mehmet"ciğimiz sayesinde 2 gol daha attık. Ve mevzuyu kapattık!

Twice Born