13 Şubat 2013 Çarşamba

"Adı Yok" dergisine gönderdiğim şaheser:)


KENDİMCE
Adım Zuhal Yardım. 2 Aralık 1994’de Karadeniz’in incisi Trabzon’da doğdum.
Serebral Palsi hastasıyım. İşitme engelliyim. 

          Sekiz yaşımda girdim bu savaşa. Ve son sürat devam ediyorum. Kolay değil ömrünün en güzel yıllarında kaderin bu cilvesini sindirmek… 
Çocuk aklımla zırva şeyler hakkında kafa yorup uğraşacağıma, çocukluğuma özgü güzellikleri kısa kesip benden daha yaşlı birinin belki de hiç yaşamayacağı şeylerle mücadele ettim.
Okulu 6. sınıfta bırakmak zorunda kaldım.
Özellikle ilk günler ölmeyi gerçekten çok istedim. Yaşama sebebim kalmamıştı artık, hayallerimle tutabiliyordum yaşam ipinin ucunu.
“Hayatta çok acılar çektiğinden, cennette çok mutlu olacaksın.” tarzında her söz isteğimi körüklüyordu. Tek mutluluk kaynağım, cennet gibi hissediyordum.

İşitme kaybımı pek sorun etmiyorum. Yani, elbet üzülüyorum. Ne de olsa küçücük bir cihaz parçasına bağlıyım. 
Kulaklık olmadan, 20 puan alır benden. Önceleri 50’ydi de her gün küçük bir parçasını müzik eşliğinde uğurluyorum.
Beni en çok kızdıran ve utandıran şey: ya kulağımın dibine ya da bağırarak konuşmalar. Hem zerre kadar yardımı olmuyor, hem de sinirlerime müthiş etki ediyor!!!

Bazen halimden utandığım oluyor, diğer hastaları görünce… Engel olamıyorum ama en azından “en kötüsü” demiyorum.  Hem hiç hakkım da yok.
Rabbimden kök hücredeki o tohumun topraktan çıkıp ağaç olmasını, aksi takdirde kusursuz bir şifa vermesini istiyorum. Ellerimi, yüreğimi semaya her açtığımda…

Benim dünyamda güneşim altı yıl önce batmış. Ve tekrar doğup doğmayacağı tam bir muamma. O zamandan beri alacakaranlık. Değişen hiçbir şey yok. Gündemimde hep hastalık var yani. 
Ama ileri de bir ışık var. İşte o ışık benim ümitlerim...

Kitaplar benim ilk arkadaşlarım. Ondan öncekilere saygısızlık olmasın, onlar da benim dostumdu. Ama evde hapsolmuşken yanımda hep kitaplar vardı. İlk okuduğum kitap: Peygamber Efendimizin Hayatı. İşte bu benim gururumdur.
İlk ağladığım kitapsa hala çok sevdiğim bir yazar olan Gülten Dayıoğlu’ndan ‘Dört Kardeştiler’. Şimdi ise yerini Mehmet Yılmaz’ın ‘Bir Gün’ kitabı aldı. Olsun ilkler her zaman önemlidir.
İki kere üst üste Trabzon İl Halk Kütüphanesi’nde en çok kitap okuyan okuyucu seçildim, hediyeler aldım.  
Yaşamak bize O’ndan gelmiş en güzel hediye. Yokluğun pençesinde bize yaşam verdi. Bir hayvan hatta bir kaya parçası bile olabilirdik. Ama insan olduk, bize hayat lütfedildi. Benim gibi karamsar olsanız bile en iyi şekilde değerlendirmek gerek.
Ve istemeliyiz. Hiç üşenmeden istemeliyiz. Çünkü o bunu istiyor. Sayısı fark etmez O’nun için hepsi bir. İnşallah benim için de istersiniz. J
Biz onun en büyük eseriyiz. O yüzden kendimize iyi bakalım.
Hoşça kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bir Kedi Masalı

Bugün harika bir gelişme yaşadım,  haftalar süren çabalarımın mükâfatını sonunda aldım. Diğer bir deyişle, Karamel'i okşadım:) Karamel b...