Duyamadığım için mutlu olduğum tek şeydir dedikodu. Aynı zamanda anlayamadığım...
Dedikodu yapıyorsun, tatmin oluyorsun. Peki ya sonra? Sonra yine yapmayacak mısın? Tekrardan alınarak sürecek gidecek... Ama bir düşünsene, sonra ne oluyor?
Benden duymuş olmayın da, defter kabarıyor be abi.
Dedikodu günah olmazdı belki, Rabbiyle kulu arasına girmesek... Yargılayacaksa Allah yapacak. Böyle yaparak Allah'a ortak koşmuş olmuyor muyuz sizce de?
Birini fiziksel görünüşü için yargılarken şunu hatırla; o alaya aldığın, ayıpladığın şeyi Allah yarattı. Allah'ın eseri, Allah'ın nimeti... Yine de devam edin bakalım, aynısından bizi de verilen o nimetler olmadan yaşayabilirmişiz gibi...
Her insan aynı değil sonuçta. Bir şeyi günah olduğunu bildiği halde yapıyor ve vazgeçemiyor olabilir. Bilirsiniz bir şey ne kadar günahsa, nedense bizim için de o kadar çekici oluyor.
Ve ya sen onu ayıplarken, o da senin için aynısını yapıyor olabilir. Sonra birbirinize günahlarınızı hediye edersiniz. Sevindirici tek taraf ise, herhangi bir artış olmamasıdır. Ama yeterince çabalarsanız o da olabilir.
Unutmayın, bir yarış bu! Hadi bakalım, kim daha çok günah yapacak?
Seminerimi büyük usta Mine Sota' nın harika özetiyle sonlandırıyorum.
"Hadi dedikodu yapmıyorum diyenler parmak kaldırsın. N'oldu, parmağınız mı yok?"
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Düşünüyorum da, bu bloğu hiç aslına uygun kullanmadım ben. Kural sevmem ama kafama göre rutin yapmayı severim. Deneyelim bakalım... 1 2025...
-
18 Haziran Dominik maçı; uyudum, uyandım, dinlene dinlene bir maç izledim şükür... Ayrıca turnuvanın İstanbul kısmına geldiğimiz için 3 maç ...
-
Bendeniz kalıpsız alçı taşı yapıyorum, "Kalıpsız" derken slikon kalıp haricinde her şeyle; oyun hamuru, kağıt... Hobi olarak ama b...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder