29 Ekim 2015 Perşembe

Dikkat! Yasak yayın!

Tik-tak. Tak-tik. Masal vakti geldi de geçiyor.
Evet, şuracığımda toplaşın çocuklar. Bugün size ettiği eski bir lanetten bahsedeceğim.

Eski zamanların birinde bir cadı, sırf nefreti yüzünden sebepsiz bir lanet yapmış. Canı sıkılmış galiba garibanın... Sadece bir kaç kişiye yapmış, ama o bir kaç kişinin peşinden giden biz talihsiz kurbanlar da bu lanetten nasibini almış.

Ağlama evladım, korkacak bir şey yok...

"O bir kaç kişi", yazarlar. Talihsiz kurbanlar da, yazar adayları. Takdim ederim, yani ben...

Derdimizi de açıklıyorum, nam-ı diğer, laneti...
>>>Uyku!

Peki neden? Neden olacak canım? En aktif olduğumuz saatler geceleri de ondan. Yazarlar yaratır tamam mı abiciğim?

Çoğu yazar neden gözlüklü hiç merak etmedin mi? Gecenin kör karanlıklarında, bilgisayarın sanal ışıklarıyla savaşan onlar da o yüzden. Okuyoruz, yazıyoruz.

İlgili kişileri gıcık ettiğimi biliyorum, biliyorum çünkü ben de gıcık oldum.
Ama bu tehlikeyi göze alarak, bir kaç kelam daha etme niyetindeyim efendim.

Bir söz var,"Kendi kendine konuşan kişi yalnızdır, ama kendine cevap veriyorsa çıldırmıştır." Öyle bir şey işte.
Ben bunun yazarlara ithaf olduğunu düşünüyorum. Sonuçta karakterlerin ardında kendisiyle konuşup, kendine cevap veren biziz.

Son olarak bloğumun, ve beni gizlice takip edenlerin Cumhuriyet bayramını derinden, hem de çok derinden kutluyorum:)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Karar Anı

Konumuz: Zuhal Sadakatsiz'e devam etmeli mi? Hep söylerim, (Ama hiç yazmadım) klişeleri klişe yapan eylem değil anlatım tarzıdır. Yani s...