13 Eylül 2016 Salı

Patrick Jane

Gelin, size CBL danışmanı Patrick Jane'in aklını anlatayım.
Şaka şaka, ben de hala çözmüş değilim:)

Davalar da öyle alakasız şeyler yapıyor ki, öyle sorular soruyor ki eğlenmek için yaptığından emin olabilirsiniz. Ama sonra o "alakasız" hareketlerle katili burnumuzun dibinden çıkarıyor.
"Bu kadar kolay mıymış? diye kalakalıyoruz.

Şu an 2. kez izlememe rağmen, Jane'in aklının gramını çözmüş değilim.
Sadece bir örnek vermek istiyorum.

Merhumun patronu, katilin başına 10 Milyon ödül koyar. Onu izleyen Jane, adamın markasız ayakkabılarına bakarak idareli biri olduğunu söyler. Parasını vermek istediğini de hesaba katıp, bir kuruş bile kaybetmeyeceğini bildiğini çünkü katilin kendisi olduğunu da ekler. Ve...
... adamın yumruğunu yer. Tutuklama sebebi hazırdır;polise saldırı...

Jane yardım için FBL''a gider. Katilin çoktan ellerinde olduğunu söyleyip, itiraf ettirmelerini ister.

Günlerce konuşurlar; sahte kanıt yumurtlayıp DNA almaya çalışırlar. Hipnozu bile denerler. Ama adam "Bana mısın?" demez.
Ellerinde ki tek ipucu, merhumeyle Shakespeare sohbet odasında tanıştıklarıdır.

Katil bile olsa, kanıt olmadan fazla tutamayacakları için ertesi gün serbest kalır.
Bu arada, Jane FBL'dan dönmüş ve en umulmadık yerden katili çıkararak  hünerini konuşturmuştur.. Peki CBL'da onu bekleyen zor davayı nasıl çözecektir bakalım?

Zanlı asansörde kendisini tutuklayan kişiyle karşılaşınca, gıcıklığa dem vurur. Kariyerlerine veda etmelerini, çünkü onları dava edeceğini söyler.
Jane; "Ellerine bir bak. Mathilda'danın kanıyla kaplı" diyerek, Shakespearenin duruma uygun bir sözünü kasten yanlış söyler. Adam da boş bulunup düzeltince, asansörden, hapishaneye transfer olur.

Jane böyle biri işte; 1 gün de 2 davayı çözme ve 1 dakika da en gizli sırlara ifşa etme yeteneğine sahiptir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum 3

 Niye şaşırdın Volki Tolki?