18 Ekim 2016 Salı

Housefull 3

Yine bir Housefull filmi... Ve yine karışık. Anlatmayı beceremezsem bana bakmayın yani;)
Kızlarına asık babadan başlayalım. Buraya kadar normal. Bundan doğal ne olabilir ki? Ya bu baba kızlarının evlenmelerini istemezse?
Kızları da çok kültürlü, söz dinliyor. Dermişim tabii ki:) Babalarını pışşladıktan sonra, arkadaşlarıyla partilere katılıyorlar. Ve 'kardeşlerine söylerim' diye kandıran ve tüm kardeşlere aynı yalanı atan arkadaşları tarafından sırları açığa çıkarılıyor.
Güya evlilik konusunda babalarıyla hem fikirler, ama kendilerine sevgili yapmışlar bile;)
Ve bu talipler hiç masum değil, kötülüğün dik alası... Biri depresyon sonucu ortaya çıkan kişilik bölünmesini iyileştirmek için doktoruna yapışş, çünkü kızın+3 parasına konarsa rahatlayıp iyileşeceğini düşünüyor. Öteki araba yarısı için, öteki de albüm çıkarmak için…
Babalarının tutumu yüzünden sevgilileri kabul olmayınca, damat adaylarının kötülüğü onlara da bulaşıyor.
Baba biri için 'Adım atmasın' gibi bir şey söyledi galiba, ve o adam sakat rolü yapıyor. Tekerlekli sandalyede, istese de adım atamaz yani;) İkincisi için de 'gözüm görmesin' demiş, hop bakıyoruz adam kör. Baba damadı için 'gözüm görmesin' diyor, ama damat kör çıkıyor. Yani baba görüyor. O kısım yanlış olmuş gibi;) Gelelim üçüncüsüne... 'sesini duymayayım' dediği adam bilin bakalım ne çıkıyor? Dilsiz! 
Ve baba damat adaylarının foyalarını ortaya çıkarmaya çalışır. E tabii, öngördüğü şeylerin gerçek olduğuna inanmak istememesi doğal;) Hem de damat bile istemiyorken...
Yüksekten havuza atlaması için körü ikna eder, ama gariban adam atlamak istemez. Neden mi? Görüyor da ondan! Havuzun bomboş olduğunu, babanın elinde ki kovadan su sesi çıkarıp onu kandırmasını görünce atlamak istemiyor haliyle;) Sonunda babayı görmediğine inandırarak tam üzerine çullanır;)
Karıncalar seker sever misali sakat damarını uyurken çevresini ve üstünü şekere boyar. Sakat kaderine lanet ederek kalkacakken, aynadan babayı görür. Sürünerek aşağı iner ve ortalığı süpüren hizmetçilere halı taklidi yapar;)
Gelelim dilsize... Onun için alternatifler boldur; elini kıstırmak, diken üstüne oturtulmak. O da yarı yoldan döner, sessiz çığlıklar atar. Sonra dağın yamacına çıkıp yeri göğü inletir;)
Ortayı atlayıp sonunu anlatayım. Baba aslında baba değildir, kızlar emanetidir. Ve emanete çoktan hıyanet etmiştir. Asıl babaya gelince, şehrin efendisi ve aynı zamanda mafyasıdır. Onu yakalamak için kanıt yoktur, ihbar edilmezse tabii. Ve ihbar eden kişi sağ kolu, sahte babadır.
Yıllar sonra hapisten çıkar ve o gün yalancı damatların başka kızları kestikleri güne denk gelir. Sakat adam kızları keserken yakalanmamak için körün gözlüğünü alır. Bu arada dilsiz de sakatın tekerlekli sandalyesine oturmuştur.
Onlar seyrededursun, 3 gencin sataşmalarında kızları kurtarma görevini asıl baba alır. Güzel bir ders de verir.



Kalabalık dağılınca güya engellileri durdurup, niye karsı çıkmadıklarını sorar. Bunun üzerine; zaten sandalyede oturan kor adam sakatın rolünü alır. Gözlüğü takan da kör olur, 3.üde dilsiz oluverir. Gel de çöz şimdi. Söylemiştim size, karışık diye;)
Son bir söz söylememe izin verin; filmi izlerken başka şeyler hakkında da fikir sahibi olacaksınız. Gerçek hayatta ki karının heykeline bile kıyamayan, bilmem kaç adımlık mesafeden uçup orasını burasını morartan adam gibi adam;

Michael Jackson da kurtarma işine başlamış;)


Salman Khan'ın bir türlü evlendirmesi film konusu olmuş durumda;)' Bak, herkes beraber...'

"Bu hariç"
Sahte babalar, asıl babalar, sahte damatlar, asıl damatlar, orijinal kızlar... Ve benden bu kadar;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Karar Anı

Konumuz: Zuhal Sadakatsiz'e devam etmeli mi? Hep söylerim, (Ama hiç yazmadım) klişeleri klişe yapan eylem değil anlatım tarzıdır. Yani s...