11 Ekim 2016 Salı

Hemdem

Dini sohbetler yapılan bir kitap... 
Ailemde ki herkesin dini sohbetlere girip kendi fikrini çatır çatır beyan ederken, boynu bükük onları izleyen ben... derken... Huzurlarınızda Hemdem;)
Şahsi fikirlerden bahsetmişken, ilk yorumum geliyor. Sait Köşk kıyafetler konusunda titizliği modaya bağlamış. Bir hadise göre katlanmamış giysileri şeytan giyermiş. Ve temizliğe çok önem veren bir dinde böyle bir hadis olmasa bile, temiz olmalıyız. Yani namaz öncesi temizlenelim diye abdesti veren bir din bu.
Öyle olmalı, yoksa saatin 1'inde bir yığın çamaşırı katlamakla uğraşmazdım;)
Ayrıca yendikten sonra üstü açık bırakılan yemeğe hastalık yağar, ışığı açık bırakılan odaya şeytan girer. 
Bazen kendi düşmanımız yine biz olabiliyoruz. Yani kötü düşünürsek ve ya düşünmek istemediğimiz kotu fikirlerimiz varsa, Şeytan onları çoğaltıp bizi isyana sürükler. İman duvarımızı sağlam tutarak, Şeytan’ın girmesini önleyebiliriz. Bir delik bulmaya çalışır tabii. Peki ya kendi nefsimiz? O daha zor, çünkü o zaten içerde...
'Şeytan’ın Hileleri' kitabında, şeytan yaşlı bir dilenci kılığına bürünecek Peygamber'imize Müslümanları karsı oyunlarını anlatıyor. Peygamber'imizde yanındakileri soruyor, yanındakiler de Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali. Şeytan Hz. Ali için; 'Onu kandıramam' diye şikâyet ediyor. Çekindiği için değil, fırsat vermiyor.
Bunu niye anlattım biliyor musunuz? Üstünüze alınıp da, Hz. Ali gibi olmanız için;)
Başka bir sayfa da, karşılıklı iyiliklerden şikâyet ediliyor. Dua isteğine karşılık dua istenmesinden... Okurken dedim ki; 'Yani ben diyemem ki ben size dua ettim siz de bana kitap alın'
Ama olsa fena olmaz;)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Karar Anı

Konumuz: Zuhal Sadakatsiz'e devam etmeli mi? Hep söylerim, (Ama hiç yazmadım) klişeleri klişe yapan eylem değil anlatım tarzıdır. Yani s...