24 Ocak 2017 Salı

Ankara'nın Bağları Büklüm Büklüm Yolları:)

Şarkılara, türkülere bile konu olan meşhur 'Yollar’ın bir kitabı kalmamıştı, o da oldu. İsmail Köylü‘den; Ankara’nın Oynak Kaldırım Tasları'

Kitapta pek edebiyat yapılmamış, anlatılmak istenen için zorlama konu yaratılmış gibi. Aynen söyle; bir dalancılık oluyor ve kurban çocuklarına ders verirken ' Size bunları öğretmeme sebep verdiği için ona hiç kızmıyorum.' Tamam, kızma da vaat ettiğin gibi dolandırıcıyı yakala da kahraman olduğun belli olsun.
Bir de, 'Onun da aynı şeyi düşündüğüne kalıbını başardı.' deniyor. Yasını basını almış adamlar için, gençlik ağzı kullanmasak?

Yazarın ilk kitabıysa hiç şaşırmam, acemi olduğunu çok fazla belli etmiş. Edebiyat bilgisi az, noktalama işaretleri de yok gibi... Mesela; adam nasıl bağırmışsa, yazar tam 3 ünlem koyma ihtiyacı duymuş;)

1. Bölümde polis olayı var; Bas karakterin eniştesini kayıp bir ajana benzetiyorlar. Ajanın adı; Peter Bilmem Ne... Eniştenin de psikolojik sorunları var. Komiser ve polis memuru, 'Adın Peter mı?' diye soruyorlar. Eniştenin aklına da, ne alaka bir sebeple Heidi'nin Peter'i geliyor;) 
Sorunlu olsa da, öyle kritik bir nokta da havadan isim atılır mı ey yazar?

Almanya'dan Türkiye'ye geliyorlar ve hırsızlık olayının kurbanları olunca hemen gerisin geri donuyorlar. Bu adam Türk değil mi, yanında ki akrabalarından başka kimse yok mu? O kısım da bir tuhaf...
Ve belediye başkanları da kitapta ki gibi, argo ve bol ünlemin konuşuyorlarsa yazıklar olsun diyorum. Onları o koltuğa kim oturttu?

Konu güzel aslında; eğitim sistemi; yarım bırakılan isler gibi herkesin dert yandığı sorunlar... Ama iyi kurgulanmamış.
Edebiyat asiyi olarak normalde okumazdım. Dediğim gibi, ortak konular yazıyor. Dünya’yı pek tanımayan biri olarak, benim de nasibimi aldığım sorunlar...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum 3

 Niye şaşırdın Volki Tolki?