27 Mayıs 2016 Cuma

Pinoggo:)

İzlediğim en kaliteli yapımlardan birini, Pinokyo'yu anlatacağım. Çizgi film değil, dizi olanını:)



Bu kızcağız, "Pinokya Sendromu"ndan muzdarip. Yalan söylediği vakit, bir hıçkırık musallat oluyor. Hatta  bir yanlış düzeltilmezse, günlerce hıckırabiliyor. İşte böyle, kendi yapamadığı gibi, çevresindekileri de "Doğrucu Davut" olmaya zorluyor.

Ve hastalığı nedeniyle en olmayacak mesleğe, muhabirliği soyunmuş durumda. Sebebi ise; işi uğruna kendisini ve babasını terk eden bir "anne"



Kızın bunamış büyük babası tarafından aileye üye olmuş, ailesi dağılmış bir çocuk. Büyük babanın gelininin yaptığı bir haber yüzünden, annesi intihar etmiş, abisi de kayıplara karışmış. Kız babasıyla dedesini ziyarete geldikleri zaman, adam şok olur. Ufacık çocuk abisi olmuş, iyi mi?
Büyük babayla çok iyi ilgilenir. Sırtının kaşınan bölgesini daha kolay bulabilmek için, adamın sırtına numaralar yazmıştır. Akıllara bak be!

Ve tabii ki aşk:) Kızın annesinin, ailesini dağıtan kadınla aynı kişi olduğunu öğrenince kızından nefret etmeye çalışır. Tabii ki beceremez. Katıldığı televizyon yarışmasında, kızın adını yad edecek kadar:)

Her dizinin olmazsa olmazı, 3. şahıs



Her dizinin olmasa da oluru, 4. şahıs:)



Ve, bu 4 gencin  aşk ücgeni , dörtgeni, verdikleri savaşları izleyeceğiz. Koskoca dizi de, sadece bunlar yok elbette. Yan konular, yan karakterler. her karaktere yazılmış komiklikler...
İyi seyirler:)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

"Ama"lara Çözüm

Çaylarımı şekersiz içmeyi hiç beceremedim; azar azar kesiyorum, yok; birden kesiyorum, o zaten yok:) Şekersiz içince çayın tadını daha çok a...